Alkol Bağımlılığı 

Alkol, bağımlılıklar içinde en yaygın kullanılan maddedir. Alkol bağımlılığı iş ortamında işlevselliğin azalması, aile ilişkilerinin bozulması, hafif düzeyde dikkat dağılmasından kazalara yol açabilecek düzeye kadar düşünce süreçlerinin değişmesi gibi sonuçlara yol açmaktadır (Ciubară ve ark., 2015). Dünya Sağlık Örgütü, alkol bağımlılığını “uzun süre ve alışılmışın dışında miktarlarda alkol alan, alkole bağlı olarak ruhsal, bedensel ve toplumsal sağlığı bozulan, buna karşı içinde bulunduğu durumu değerlendiremeyen; değerlendirse bile alkol alma isteğini durduramayan, müdahale gereksinimi olan bir bozukluktur” diye tanımlar. Dünya Sağlık Örgütü Alkol Alt Komitesi, alkolikleri iki kategoriye ayırmıştır: "alkol bağımlıları" ve “bağımlı olmayan alkolikler.” Alkol bağımlılığının en önemli belirtisi alkol alımı üzerinde kontrol kaybının meydana gelmesidir (Jellinek, 1952).

DSM 5’e Göre Alkol Bağımlılığı Tanı Kriterleri 

A. On iki aylık bir süre içinde, aşağıdakilerden en az ikisi ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellikte düşmeye yol açan, sorunlu bir alkol kullanım örüntüsü:

1. Çoğu kez, istendiğinden daha büyük ölçüde ya da daha uzun süreli olarak alkol alınır.

2. Alkol kullanmayı bırakmak ya da denetim altında tutmak için sürekli bir istek ya da bir sonuç vermeyen çabalar vardır.

3. Alkol elde etmek, alkol kullanmak ya da yarattığı etkilerden kurtulmak için gerekli etkinliklere çok zaman ayrılır.

4. Alkol kullanmaya içinin gitmesi ya da alkol kullanmak için çok büyük bir istek duyma ya da kendini zorlanmış hissetme.

5. İşte, okulda ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlü? lüklerini yerine getirememe ile sonuçlanan, yineleyici alkol kullanımı.

6. Alkolün etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici toplumsal ya da kişilerarası sorunlar olmasına karşın alkol kullanımını sürdürme.

7. Alkol kullanımından ötürü önemli birtakım toplumsal, işle ilgili etkinliklerin ya da eğlenme-dinlenme etkinliklerinin bırakılması ya da azaltılması.

8. Yineleyici bir biçimde, tehlikeli olabilecek durumlarda alkol kullanma.

9. Büyük bir olasılıkla alkolün neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici bedensel ya da ruhsal bir sorunu olduğu bilgisine karşın alkol kullanımı sürdürülür.

10. Aşağıdakilerden biriyle tanımlandığı üzere, dayanıklılık (tolerans) gelişmiş olması:

a. Esrikliği ya da istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artan ölçülerde alkol kullanma gereksinimi.

b. Aynı ölçüde alkol kullanımının sürdürülmesine karşın belirgin olarak daha az etki sağlanması.

11. Aşağıdakilerden biriyle tanımlandığı üzere, yoksunluk gelişmiş olması:

a. Alkole özgü yoksunluk sendromu (alkol yoksunluğu için A ve B ölçütlerine başvurun, s. 239- 240).

b. Yoksunluk belirtilerinden kurtulmak ya da kaçınmak için alkol (ya da benzodiazepin gibi yakından ilişkili bir madde) alınır.

Erken yatışma evresinde: Daha önce alkol kullanım bozukluğu için değerlendirme ölçütleri tam karşılandıktan sonra, alkol kullanım bozukluğunun hiçbir değerlendirme ölçütü (A4 değerlendirme ölçütü dışında, “Alkol kullanmaya içinin gitmesi ya da alkol kullanmak için çok büyük bir istek duyma ya da kendini zorlanmış hissetme”), 12 aydan daha kısa süreli olmak üzere, en az üç aydır karşılanma- maktadır.

Sürekli yatışma ile giden: Daha önce alkol kullanım bozukluğu için değerlendirme ölçütleri tam karşılandıktan sonra, alkol kullanım bozukluğunun hiçbir değerlendirme ölçütü (A4 değerlendirme ölçütü dışında, “Alkol kullanmaya içinin gitmesi ya da alkol kullanmak için çok büyük bir istek duyma ya da kendini zorlanmış hissetme”), 12 ay ya da daha uzun bir süredir, hiçbir zaman karşılanmamıştır.

ergenlik döneminde görülebilir fakat genellikle bu durumun bir sendrom haline gelmesi alkol kullanımına bağlı olarak 30’lu yaşlardan sonra meydana gelir. Alkolizm her birey için farklıdır: Bazıları için bir sığınak, bazıları için bir işkencedir, bunların hepsi kişinin kişisel motivasyonuna bağlı olarak toplumsal taleplere de bağlıdır (Ciubară ve ark., 2015)

Sher ve arkadaşları (2005), alkol kullanım bozukluklarının gelişimini açıklayabilecek bazı nedenler açıklamıştır. Bunlar arasında pozitif ve negatif duygulanım düzenleme vardır. Pozitif duygulanım düzenleme alkolün olumlu etkilerini deneyimlemek ve iyi hissettirdiği için içen insanları açıklamaktadır. Bu yaklaşım ödüle duyarlılık, düşük engelleyici kontrol, heyecan arayışı, yoğunluk arayışı, dürtüsellik, düşük sorumluluk ve dışa dönüklük gibi kişilik özellikleriyle ilişkilendirilmiştir (Cooper ve ark., 2000). Olumsuz duygulanım düzenleme ise kaygı ve depresyon gibi olumsuz duygudurumları azaltmak amacıyla alkol alan kişileri açıklamaktadır (Mezquita ve ark., 2014).

Zucker ve Gomberg’in (1986) derleme çalışması çocukluk çağı antisosyal davranışların tutarlı bir şekilde ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca çocukluk çağında daha düşük okul performansı, lisede daha az üretkenlik, daha az eğitim süresinin tamamlanması ve daha fazla okulu asma yetişkinlikte alkol problemi ile ilişkilendirilmiştir. Avrupa Birliği’nde alkol bağımlılığının bir yıllık görülme sıklığı %3.4 olarak tahmin edilmiştir. Avrupa’da 18-64 yaş arasındaki insanlar arasında alkol bağımlılığı kadınlarda %1.7, erkekler de ise %5.2 ile 11 milyona yakın insanın etkilendiği belirtilmektedir (Rehm ve ark., 2015).

Alkol Bağımlılığı Belirtileri

·  Kişinin eskiden kullandığı, alışkın olduğu alkol miktarı ile aynı hissi ve etkiyi sağlayamaması (tolerans)

·    Kişinin kullandığı alkolün miktarını azaltması ya da alkolü bırakması sonucunda yoksunluk belirtisi denilen, bir takım ruhsal ve bedensel sıkıntılar içerisine girmesi ve yoksunluk belirtisi hisseden kullanıcının alkol tüketimi ile rahatlama hissetmesi

·     Alkolün kişi tarafından almayı tasarladığı miktardan fazla miktarda ve sürede kullanılması

·    Alkol sağlamak, alkol kullanmak ya da alkolün etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman ve para harcanması

·     Alkol kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinliklerin ya da boş zamanları değerlendirme etkinliklerinin azaltılması ya da bırakılması

·     Alkol kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için başarısız girişimlerin varlığı

·      Alkolden zarar gördüğü bilinmesine rağmen alkol alımına devam etmesi

Alkol Bağımlılığının Yol Açtığı Sorunlar

Alkol bağımlılığının sosyal ve psikolojik etkilerinin yanı sıra fiziksel hasarları da vardır. Uzun süreli ve yoğun tüketim;

·         Karaciğer yağlanması ve siroz

·         Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserleri

·         Kolesterol yüksekliği

·         B vitamin eksikliği ve buna bağlı kansızlık

·         Doğru düşünme, karar verme ve hareket etme gibi beynin işlevlerini bozması

·         Uyku bozuklukları, baş ağrısı, göz tahribatı

·         Kalp ve kan dolaşımı hastalıkları

·         Kan pıhtılaşmasını engelleme

·         Artmış hipertansiyon ve beyin kanaması riskleri oluşturur.

İnsanlar Nasıl Alkol Bağımlısı Oluyor?

Çoğunlukla bedensel ve ruhsal sıkıntıyı gidermek amacıyla alkole başlanır. Depresyonda olan, kaygılı, uyku uyuyamayan birini düşünün. Bu kişi bir vesileyle alkolün rahatlatıcı etkisini keşfeder. Bir duble rakı içtğinde rahat uyuduğunu görürür. Aklına bir pisikyatriste gidip bir uyku düzenleyici almak gelmez. Biraz da alkol almanın o anki cazibesine kapılır ve aylarca bu şekilde uyumayı adet edinir. Önce alışkanlık sonra da bağımlılık kendini gösterir. Artık sadece uyumak için değil, çalışmak, mutlu olmak, eğlenmek, yemek için bile alkol alma zorunluluğu duymaya başlar. Bu şekilde bağımlı olmuş çok hastamız var. Bir başka sık görülen örneği ele alalım: toplantılarda çok sıkılan, sunum esnasında tir tir titreyen, yanlış yaparım, rezil olurum diye kaygılanan bir kişi bir toplantı öncesinde alkol alır ve rahatladığını hisseder. İşte o an tuzağa düştüğü andır. Bağımlılık kapısından içeri girmiştir artık. Alkol insana tuzaklar hazırlar. İnsanın kötülüğünü isteyen bir varlık gibi tuzaklar kurar ve kişi farkına varmadan tuzağa düşer. Başlangıçta sadece sunum için alkol alan kişi hayatıyla ilgili her faaliyet için alkol almaya başlar. Alkolik olduğunun farkına vardığındaysa yıllar geçmiştir. Alkolik olanlar bunu kabul de etmezler. İşini, gücünü alkol yüzünden kaybettiği halde böyle olmadığını savunurlar.

Bir de sabah alkol alan herkes alkolik gibi nitelendirilir. Alkolizmde bu yeterli kriter değildir. Kişi alkolsüz bir şey yapamaz hale gelmelidir. Alkolsüz çalışamıyorsa, ilişkilerini sürdüremiyorsa, mutlu olamıyorsa, alkolsüz keyif alamıyorsa alkoliktir. Bağımlılık aşamasında alkolden de zevk alınmaz, sadece içmek için içilir.

Özetle önce sosyal içici olunuyor, eğer bir yatkınlık varsa, beynin bağımlılığa sebep olan mekanizmaları harekete geçtiyse, stres söz konusuysa alışkanlık aşamasına, ondan sonra da bağımlılık noktasına gelinir.

Alkolizmle İlgili İlginç İstatistikler

·           Amerika Birleşik Devletleri'nde toplumun % 90’ı yaşamının bir döneminde alkol almıştır.

·           Erişkinlerin % 60-70'i ise sıkça alkol almaktadır.

·           Kalp hastalığı ve kanserden sonra alkole bağlı sağlık sorunları üçüncü sıradadır

·           Erişkinlerin % 30-45'i yaşamının bir döneminde en az bir kez aşırı alkol almaya bağlı bir sorunla (yasal, trafik, iş, okul) karşılaşmıştır.

·           Alkol bağımlılığı riski erkeklerde kadınlardan 2 kat daha fazladır

·           Yılda 200.000 kişi alkole bağlı bir sorundan ölmektedir.

·           Otomobil kazalarında % 75

·           Kazadan ölümlerde % 50

·           Adam öldürmelerde % 50

·           İntiharlarda % 25 oranında alkol sorumlu.

·           Alkol ortalama yaşam süresini en az 10 yıl kısaltmaktadır.

·           Başka bağımlılık yapan maddelere öncülük etmektedir.

·   Trafik kazalarından ölümler ve intihar olayları da artmaktadır. Bu olaylarda alkol birincil    sorumludur

·           Kentlerde kırsala göre daha yaygındır.

·      Bazı mesleklerde alkol bağımlılığı daha sıktır. Alkollü içki satan yerlerde çalışanlar, oyuncular, yazarlar, denizciler, doktorlar arasında alkol kullanımı daha sıktır.

·         Birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı olanlarda 7 kat daha fazla alkolizm

·         Alkol bağımlılarının baba ve erkek kardeşlerinde alkolizm % 25 alkol b.

·         ‘Japonlar’ alkol koklamayla bile sarhoş olurlar. Almanlar ise şişelerce biradan bile etkilenmezler.

Alkolle İlgili İlginç İstatistikler

·              Amerika Birleşik Devletleri'nde toplumun % 90’ı hayatının bir döneminde alkol almaktadır.

·              Erişkinlerin % 60-70'i ise sık bir şekilde alkol kullanmaktadır.

·              Alkole bağlı sağlık sorunları kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü sağlık sorunu oluşturur.

·              Yetişkin insanların % 30-45'i hayatının bir döneminde en az bir defa aşırı alkole bağlı trafik, iş ve okul sorunu yaşamaktadır.

·              Alkol bağımlılığı riski erkeklerde kadınlardan 2 kat daha fazladır

·              Yılda 200.000 kişi alkole bağlı bir sorundan ölmektedir.

·              Otomobil kazalarında % 75

·              Kazadan ölümlerde % 50

·              Adam öldürmelerde % 50

·              İntiharlarda % 25 oranında alkol sorumludur.

·              Alkol ortalama yaşam süresini en az 10 yıl kısaltmaktadır.

·              Başka bağımlılık yapan maddelere öncülük etmektedir.

·              Alkol kullanımı kentlerde kırsala göre daha yaygındır.

·    Bazı mesleklerde alkol bağımlılığı daha sıktır. Alkollü içki satan yerlerde çalışanlarda, oyuncularda, yazarlarda, denizcilerde ve doktorlarda alkol kullanımı daha sıktır.

·              Birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı olanlarda alkolizm riski 7 kat artmaktadır. Mesela alkol bağımlısı bireylerin baba ve erkek kardeşlerinde alkolizm oranı % 25 gibi büyük bir orana sahiptir.

·          Sarhoşluğu genetik ve ırksal özellikler etkiler. ‘Japonlar’ alkol koklamayla bile sarhoş olurken, Almanlar şişelerce biradan bile etkilenmemektedir.

Dünyada Alkol Bağımlılığının Durumu

Amerika Birleşik Devletleri'nde toplumun yüzde 90'ı yaşamının bir döneminde alkol aldığı, erişkinlerin yüzde 60-70'inin ise sıkça alkol almakta olduğu tespit edilmiştir. Kalp hastalığı ve kanserden sonra alkole bağlı sağlık sorunları üçüncü sırada yer almaktadır. Erişkinlerin yüzde 30-45'i yaşamının bir döneminde en az bir kez aşırı alkol almaya bağlı bir sorunla (yasal, trafik, iş, okul) karşılaşmıştır. Hala yılda 200.000 kişi alkole bağlı bir sorundan ölmektedir.

Otomobil kazalarında yüzde 75, kazadan ölümlerde yüzde 50, adam öldürmelerde yüzde 50, intiharlarda yüzde 25 oranında alkol sorumlu tutulmuştur. Ortalama yaşam süresini en az 10 yıl kısaltmakta olan alkol, bağımlılık yapan diğer uyuşturucu maddelere de öncülük etmektedir.

Kentlerde kırsala göre daha yaygın olan alkolizm birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı olanlarda 7 kat daha fazla görülmektedir.

Alkol Bağımlılarında Kişilik Özellikleri Nelerdir?

Kişilik bozukluğu alkol bağımlılığına, alkol de kişilik bozukluluğuna sebep olabilmektedir. Alkol bağımlılarında % 22-81 oranında kişilik bozukluğu görülmektedir. En sık görülen kişilik ‘Antisosyal kişilik’tir. Alkol Bağımlılarının %79’unda Antisosyal Kişilik özellikleri görülmektedir. Ancak antisosyal kişilik bozukluğu %30 civarındadır. Antisosyal Kişiliklerin %80’inde de Alkol Bağımlılığı görülür. Antisosyal kişiler davranışları toplumsal yasalara ters düşen ve suç işleme eğilimleri yüksek olan kişiliklerdir. İçgörüleri olmadığı için aldıkları cezaları kendilerine yapılmış bir haksızlık olarak algılarlar. İnsanlara verdikleri zarar karşısında suçluluk duymazlar ve kendilerini haklı görürler. Sorumluluk duyguları hiç yoktur.

Yine alkol bağımlılarının %4 ila 66’sında ‘Sınır kişilik özellikleri’ gözlenmektedir. Sınır kişilikler, cinsel ve toplumsal kimliklerinde derin güvensizlik ve dengesizlik gösteren, sağlam bir kimlik geliştirememiş kişiliklerdir. Sıklıkla boşluk ve anlamsızlık duygusundan yakınırlar. Çoğu ağır narsisisstik eğilimler gösterir. Reddedilmeye ve terkedilmeye karşı aşırı duyarlıdırlar. Kendilerine zarar verme ve intihar eğilimleri yüksektir.

Alkol Bağımlılığının Nedenleri?

Alkol bağımlılığı, maddi sıkıntılar, geçmişte yaşanan travmatik olaylar, sorunlu bir kişilik yapısı gibi nedenler dolayısıyla bireylerde görülen bir sorundur. Alkol bağımlılığının sık rastlanan nedenlerinden biri özellikle çocukluk dönemlerinde yaşanmış travmatik olaylardır. Anne babanın boşanması, aile içi şiddet, çocukken tacize uğramak gibi sorunlar alkol bağımlılığının nedenlerinden bazılarıdır. Kazalar ve ölümlerde hangi yaşta görülürse görülsün alkol bağımlılığına neden olan sorunlardandır. Yaşanan olayları unutmak isteyen kişiler, alkol yolunu tercih etmekte ve böylece alkol tükettiklerinde yaşadıklarını unutacaklarını düşünmektedir.

Alkol bağımlılığının nedenlerinden bir diğeri de psikolojik rahatsızlıklardır. Depresyon, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıkların sonucu olarak, bireylerde alkol bağımlılığı görülebilmektedir. Kişilerin hissettiği, mutsuzluk, üzüntü, kaygı, korku, stres gibi duygular, bu duyguları azaltmak veya ortadan kaldırmak için alkol tüketimine başvurmalarına sebep olmaktadır. Psikolojik rahatsızlıklara bağlı alkol bağımlılığının neden olduğu mutsuzluk, kaygı, öfke gibi durumlar bireylerin psikolojilerini daha da kötü etkilemekte ve böylece birey bir kısır döngünü içerisine çekilmektedir.

Maddi sorunlar, alkol bağımlılığının ortaya çıkması sebep olan nedenlerden bir tanesidir. İşsizlik, yüksek miktarda borç yapmak, kendisini veya ailesini geçindirmeye yetecek kadar para kazanamamak bireyleri psikolojik olarak bir çıkmaza sokmakta ve bireylerde bir çıkış yolu olarak alkol tüketmektedir. Kişiler alkol tüketerek maddi açıdan zor durumda oldukları gerçeğini unutmaya çabalarlar. Alkol bağımlılığı, bireyleri maddi olarak daha da kötü bir duruma sokmaktadır.

Bağımlılığa yatkın, özgüvensiz, depresif bir kişilik yapısına sahip olmak bireyleri aşırı alkol kullanımına ve sonucunda da alkol bağımlılığına yöneltmektedir. Özellikle özgüvensiz ve başarısız kişileri, normalde yapamadıkları şeyleri alkol alarak yapabileceklerini düşünürler.

Alkol Bağımlılığı ile Mücadele ve Tedavi Yöntemleri

Alkol kötüye kullanımının sıklıkla tekrar etmesinden dolayı alkol bağımlılığı kişiler tarafından bırakılamayacak bir davranış olduğu konusunda yanlış bir algıya yol açar fakat genellikle alkol bağımlılığı olan kişiler umut verici bir iyileşme gösterebilir (Ciubară ve ark., 2015). Alkol bağımlılığı remisyon ve nükslerle giden bir süreçtir ve bu süreçte bilişsel davranışçı terapi kullanılan bir yöntemdir. Bilişsel-davranışçı terapi nüksün önlenmesi ve çok sayıda psikolojik probleme müdahalede yardımcı olmuştur (Witkiewitz ve Marlatt, 2004). Bunun yanı sıra Adsız Alkolikler (AA), kendi kendine yardım grupları aracılığıyla 12 adımlı bir yaklaşım kullanarak alkol bağımlılarına duygusal destek sunan uluslararası bir kuruluştur (Ferri ve ark., 2006).

Türkiye’de Adsız Alkolikler 1988 yılında kurulmuştur (Yıldız, 2021). Coşkunol ve arkadaşlarının (1997) yaptığı çalışmada Adsız alkoliklere devam eden bireylerin ayık kalma sürelerinin daha uzun olduğu gösterilmiştir. AA’nın etkililiği katılımcılara sağladığı sosyalleşme imkânı ve ayık kalma motivasyonu bireyi alkolden uzak kalma konusunda yardımcı olmaktadır (Atbaşoğlu, 1995).


AMATEM, alkol ve madde bağımlılığı konusunda müdahale ve eğitim amacıyla ilk olarak 1980 yılında kurulmuş olup 1983 yılında Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet vermeye başlamıştır (Ceylan, 2019). AMATEM bünyesinde gerçekleştirilen müdahale yöntemi üç kategoriden oluşur; “Detoksifikasyon (arındırma), ilaçla müdahale ve psiko-sosyal (ilaçsız) müdahale. Arındırma aşamasında madde bağımlısının maddeye olan arzusundan kaynaklanan yoksunluk belirtilerinin azaltılması amacıyla uygulanacak olan müdahaleler gerçekleştirilmektedir. Bu aşama 7 ila 10 gün arasında bir zamanda tamamlanmaktadır.

İlaçlı müdahale şamasında ise arınma işlemi tamamlandıktan sonra belirlenen ilaçların alımı ile iyileşme süreci devam etmektedir. Son aşama olan psiko-sosyal müdahale sürecinde ise bağımlının alkol veya maddeye tekrardan yönelmemesi için gerekli olan psiko-sosyal faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Psikoterapiler ve benzeri grup çalışmaları ile yaklaşık olarak 14 gün ile 28 gün arasındaki bir zaman diliminde süreç tamamlanmaktadır. Yatarak devam eden psiko-sosyal müdahale aşaması uygun görülmesi durumunda ayaktan müdahale sürecine de dâhil edilebilmektedir” (Karataşoğlu, 2013). Türkiye’de alkol bağımlılığı ile mücadelede AMATEM ve adsız alkolikler etkin bir rol oynamaktadır.

Alkol bağımlılığı, tedavi edilebilen bir bağımlılıktır. Ancak alkol bağımlılığının tedavi edilebilmesi için öncelikle kişinin alkol bağımlısı olduğunu kabul etmesi gerekmektedir. Alkol bağımlısı kişiler genellikle bağımlı olduklarını kabul etmez ve ne zaman isterlerse alkol kullanmayı bırakabileceklerini iddia ederler ve bunu çevrelerine kabul ettirmeye çalışırlar. Bu sebeple tedavi sürecinin ilk adımı kişilerin bağımlı olduklarını kabul etmesidir. Bu süreçte alkol bağımlısı kişinin çevresinden özellikle de ailesinden göreceği destek son derece önemlidir.

Alkol bağımlılığı, psikoterapi, biorezonans ve ilaç tedavisi gibi yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Alkol bağımlılığı tedavisinde kullanılan ilk yöntem psikoterapidir. Psikoterapi sürecinin ardından gelen süreç ise oldukça kritiktir. Bireylerin alkol tüketmek istememesi, yeniden başlamaması son derece önemlidir. Bu süreçte kişilerin yakından takip edilmesi gerekmektedir. Bu süreçte belirli aralıklarla yeniden terapi görmek sürecin daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olmaktadır.

Alkol Bağımlılığının tedavisinde psikoterapi yöntemi olarak EMDR Terapi ve Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemleri kullanılırken fiziksel bağımlılığın azaltılması amacı ile Biorezonans cihazı ile çalışılmaktadır.

Alkol Bağımlılığı İle İlgili Farkındalık Videoları

Alkol Bağımlılığı


Alkol Bağımlılığı Animasyonu


Bir Alkoliğin İtirafları (Soramazsın)


Alkolün Zararları Animasyonu


Alkol Bağımlılığı Kamu Spotu



Söz Konusu Hayat İse Alkolün Azı Çoğu Yoktur!










KAYNAKLAR

Amerikan Psikiyatri Birliği. (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (5. Bs.) içinde (s. 237-239). (Çev. Köroğlu, E.). Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Atbaşoğlu, C. ve Doğan, Y. B. (1995) Alkol Bağımlılarının Psikoterapi Gruplarında ve Adsız Alkoliklerde İyileştirici Etmenler. 3P Dergisi, 3(2), 11-20.

Ceylan, Ö. (2019). Madde bağımlılığı ile mücadelede sivil toplum kuruluşları (Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). http://acikerisim.ybu.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/1231

Ciubară, A., Burlea, Ş. L., Săcuiu, I., Radu, D. A., Untu, I. ve Chiriţă, R. (2015). Alcohol addiction a psychosocial perspective. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 187, 536-540. https://doi.org/10.1016/j.sbspro.2015.03.100

Cooper, M. L., Agocha, V.  B. ve Sheldon, M. S. (2000). A motivational perspective on risky behaviors: the role of personality and affect regulatory processes. Journal of Personality. 68(6), 1059–1088. https://doi.org/10.1111/1467-6494.00126

Coşkunol, H., Tamar, M., Bağdiken, İ. ve Saygılı, R. (1997). Alkol Bağımlılarında Adsız Alkoliklere Katılımın Etkinliği.Düşünen Adam Dergisi, 10(3), 35-38.

Ferri, M., Amato, L. ve Davoli, M. (2006). Alcoholics Anonymous and other 12‐step programmes for alcohol dependence. Cochrane Database of Systematic Reviews, 3(3). https://doi.org/10.1002/14651858.CD005032.pub2

Jellinek, E. M. (1952). Phases of alcohol addiction. Quarterly Journal of Studies On Alcohol, 13(4), 673-684. https://doi.org/10.15288/qjsa.1952.13.673

Karataşoğlu, S. (2013). Sosyal politika boyutuyla madde bağımlılığı. Türk İdare Dergisi, (476), 321- 352.

Mezquita, L., Ibánez, M. I., Moya, J., Villa, H. ve Ortet, G. (2014). A longitudinal examination of different etiological pathways to alcohol use and misuse. Alcoholism: Clinical and Experimental Research, 38(6), 1770-1779. https://doi.org/10.1111/acer.12419

Rehm, J., Anderson, P., Barry, J., Dimitrov, P., Elekes, Z., Feijão, F., Frick, U., Gual, A., Gmel, Jr. G., Kraus, L., Marmet, S., Raninen, J., Rehm, M.X., Scafato, E., Shield, K.D., Trapencieris, M. ve Gmel, G. (2015). Prevalence of and potential influencing factors for alcohol dependence in Europe. European Addiction Research, 21(1), 6-18. https://doi.org/10.1159/000365284

Sher, K. J., Grekin, E. R. ve Williams, N. A. (2005). The development of alcohol use disorders. Annual Review of Clinical Psychology, 1(1), 493–523. https://doi.org/10.1146/annurev.clinpsy.1.102803.144107

Witkiewitz, K. ve Marlatt, G. A. (2004). Relapse prevention for alcohol and drug problems: that was Zen, this is Tao. American Psychologist, 59(4), 224. https://psycnet.apa.org/doi/10.1037/0003-066X.59.4.224

Yıldız, A. (2021). Dünyada ve Türkiye'de Adsız Alkolikler. Bağımlılık Dergisi, 22(2), 187-207. https://doi.org/10.51982/bagimli.841576

Zucker, R. A. ve Gomberg, E. S. (1986). Etiology of alcoholism reconsidered: The case for a biopsychosocial process. American Psychologist, 41(7), 783–793. https://doi.org/10.1037/0003-066X.41.7.783

https://www.uspsikiyatri.com.tr/Bagimlilik/Alkol_Bagimliligi/

https://www.adnancoban.com.tr/alkol-bagimliligi