Antisosyal Kişilik Bozukluğu nedir?
19. yüzyıl ile birlikte günahkâr
olarak tanımlanan insanlar için psikopat tabiri kullanılmaya başlanmıştır.
1950’li yıllarda Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından sosyopatik kişilik
bozukluğu tabiri kullanılmıştır. İlerleyen yıllarda antisosyal kişilik tabiri
lügata girmiştir. Devam eden süreçte “antisosyal, asosyal, psikopatik,
sosyopatik ve disosyal kişilik bozukluğu” gibi terimler de tercih edilmiştir.
Hastalık hemen hemen her ülkede
görülebilmektedir. Bu yapısıyla coğrafyadan etkilenmediği ortaya koyulabilir.
Genellikle çocukluk döneminde başlar. İlerleyen yaşlarda devam eder ve diğer
insanların haklarını ihlal etmeyle kendisini gösterir. Psikopat insanlar,
başkalarının haklarını önemsemez ve bu haklara tecavüz etmekten çekinmezler.
Gelişimsel bir bozukluk olarak kabul edilir. B kümesi kişilik bozuklukları
arasında yer alır. Klinik bir sendromdur.
Antisosyal Kişilik Bozukluğuna sahip bireylerin genel özellikleri
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan bireyler güç, kudret ve menfaat odaklıdırlar. Suçla çok alakalıdırlar ve eninde sonunda başları belaya girer.
- Davranış Bozuklukları üzerinden
konulan bir tanı olduğu için suçla en alakadar, erken dönemden itibaren hırçın,
kaba, düşüncesiz ve menfaat odaklı davranış tarzları vardır.
- Ne kendilerinin ne de yanındaki
bireylerin başlarının belaya gireceği ile ilgili bir öngörüde bulunmazlar.
Yanındaki kişileri korumak veya kollamak gibi bir düşünceleri yoktur.
Davranışın sonuçlarının suç olduğunu bilirler ama buna aldırmazlar.
- Bu kişiler sıklıkla uyuşturucu madde
kullanırlar fakat bu bağımlılık düzeyinde olabilir de olmayabilir de.
- Duygu durumları olarak ya Disforik
(huzursuz, mutsuz, öfke krizleri) vardır ya da aşırı coşkuludurlar. Ara
duyguları yoktur. Gerçek duyguları gerçek üzüntü gerçek yas vb. pek görülmez
- Muhakemelerinde (olup bitenleri
değerlendirme biçimlerinde) ağır çarpıtmaları vardır. Grandiyöz veya
megalomaniktirler.
- Güç ve güçsüzlük konularına o kadar
çok kafayı takmışlardır ki bu konuların hayatlarının merkezindedir. Tuhaf
varsayımları, çıkarsamaları vardır.
- Görüntüleri olarak etraflarına
korkutucu, meydan okuyan, burnundan kıl aldırmayan, her an parlamaya hazır,
istediklerini yaptırmak konusundan baskıcı, güçlü ve cesurmuş gibi görünen bir
yapıları vardır ve antisosyal kişiler hayatlarının sonuna kadar bu şekilde
hayatlarının sürdürürler.
- Otoriteye karşıdırlar ve otorite
onlara söz geçiremez, güvenilmezdirler.
- Ülkemizde genellikle Lise 2’ den
terktirler. Doğru düzgün bir işleri olmamakla birlikte vücutlarında genelde
dövme ve faça izleri görülmektedir.
- Kimilerinde Fiziksel Şiddet daha
yüksek iken kimilerinde Finansal Şiddet daha yüksektir. Yani dolandırıcılık,
gasp, hırsızlık gibi suçlara daha çok karışırlar.
- Genel olarak ortak özellikleri
menfaat, güç ve kudret odaklı olmalarıdır. Çünkü hiçbir şekilde herhangi bir
insanı sevmez, benimseyemez ve gerçeklikle bir bağ kuramazlar.
- Etraflarını korkutmak ve sindirmek
gibi davranışları kendi ailelerine karşı da aynıdır.
- Süper egoları gelişmemiştir hatta
yok denilebilir. Gerçek bir suçluluk duygusu yaşamazlar. Vicdanları da
gelişmediği için gerçek anlamda pişmanlıkları da yoktur.
- Hedonizm (kısa süreli haz) ve
Mani-Narsistik yapıları vardır. İmpulsif (dürtüsel) dirler. Durumları konusunda
da pek farkındalıkları yoktur.
- Aslında çok korkaktırlar. Korkak
oldukları için de korkutucudurlar. Çünkü korkak insan çok tehlikelidir ki
elinde emanet (bıçak, silah vs) olan insan daha çok tehlikelidir.
- Güçlü ve kudretli görünmek için
vahşi hayvan besleyebilirler. Çünkü güç ve kudret bu kişilerin hayatlarının
merkezindedir.
- Genellikle askerlik yapamazlar.
Askerlik hayatlarında sorun yaşarlar.
- Antisosyal Kişiler seri katil
olmayabilirler ama kitle katili olabilirler.
- Kadın Antisosyal Kişiler ise; genelde
manipülatif, kolay yalan söyleyen, kaprisli görüntülerinin altında
istediklerini yaptıran bir yapıları vardır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedenleri
Çok erken çocukluk döneminde anne ile olan ilişkilerinde başlayan sorunlar onların gerçek bir ahlaki benlik geliştirmelerine engel olduğu gibi aynı zamanda zalim bir ahlaki benlik taslağı geliştirmelerine de neden olur.
Erken bebeklik döneminde anne ile olan ilişkilerinden büyük sorunlar vardır. Burada ya çocuğu aşırı koruyan, kollayan, kendisinden ayrılmasına izin vermeyen ve çocuğun istediği her şeyi hemen peşinen yapan ya da çocuğu çok serbest bırakan, çocuk ile gerek anlamda bir bağ kuramayan, çocuğu sürekli örseleyen ve en ufak bir sevgiyi vermekten aciz olan bir anne yapısı vardır. Erken çocukluk dönemlerinde çok ağır ihmal ve istismar söz konusudur.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu’nun DSM V’e göre tanı kriterleri
- Aşağıdakilerden üçü (ya da daha çoğu)
ile belirli, 15 yaşından beri süregelen, başkalarının haklarını
umursamayan ve çiğneyen bir örüntü:
1. Tutuklanmasına yol açan yineleyici eylemlerde
bulunmakla belirli olmak üzere, yasal yükümlülüklere uymama.
- Sık sık yalan söyleme, takma adlar
kullanma ya da kişisel çıkarı ya da zevki için başkalarını dolandırma ile
belirli düzmecilik (sahtekarlık).
- Dürtüsellik ya da geleceğini
geleceğini tasarlamama.
- Sık sık kavga dövüşlere katılma ya da
başkalarının hakkına el uzatma ile belirli olmak üzere sinirlilik ve
saldırganlık.
- Kendisinin ya da başkalarının
güvenliğini umursamama.
- Sürekli bir işinin olmaması ya da
parasal yükümlülüklerini yerine getirmeme ile belirli, sürekli bir
sorumsuzluk.
- Başkasını incitmesi, başkasına kötü
davranması ya da başkasından çalması durumunda aldırmazlık gösterme ya da
yaptıklarına kendince bir kılıf uydurma ile belirli olmak üzere vicdan
azabı çekmeme (pişmanlık duymama).
- Kişi en az 18 yaşındadır.
- 15 yaşından önce davranım bozukluğu
olduğuna ilişkin kanıtlar vardır.
- Toplumdışı davranışlar yalnızca şizofreni ya da ikiuçlu bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamıştır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu’nun tedavisi
Antisosyal kişilik bozukluğunun bir
bütün olarak ortadan kaldırılması mümkün değildir. Psikoterapide daha ağır
olgularda cevap alınma şansı düşüktür. Eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıkları
ilaç tedavisiyle iyileştirilebilir.
Antisosyaller çok öfkeli insanlar
oldukları için öfkelerini kontrol etmeyi öğretmek gerekmektedir.
Bu insanlar güç karşısında boyun
eğerler, çok güçlü bir otorite gördükleri zaman boyun eğerler. O yüzden bazı
antisosyal mafya babalarına baktığımızda devletle her zaman uzlaşmak, onun bir
parçası olmak isterler.
Antisosyallerin psikoterapide
yıkımı, üzüntüyü, sıkıntıyı hissetmelerini sağlamak gerekir çünkü bu insanlarda
temel mesele empati yokluğudur. Bu kişiler hiçbir şekilde yol açtıkları yıkımı
görmez ve bundan dolayı da vicdan azabı hissetmezler. Hiçbir ahlaki normu
olmadığı için kötülükle iyilik arasında bir seçim yapmayan, hayat kendi
istekleri doğrultusunda yaşayan, benim yaptığım doğru felsefesiyle yaşayan
insanlardır.
Çok uç davranışlarını sınırlamak için de bazı
ilaç tedavileri uygulanabilir. Hapishane nüfusunun neredeyse yarısını anti
sosyaller oluşturur.
Bunların dışında alkol ve madde kullanımı mevcutsa, bunun için ilaçlarla
ayakta ya da hastanede yatışla tedavi verilebilir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu Olgusu Görüşme Videosu
0 Yorumlar