Borderline Kişilik
Bozukluğu Nedir?
Borderline kişilik
bozukluğu DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), dramatik, duygusal
ve değişken göstergelere sahip kişilik bozuklukları ile kümelenmiştir. Bu
kümede antisosyal, histriyonik, narsistik ve borderline (sınırda) kişilik
bozuklukları yer almaktadır.
Borderline kişilik
bozukluğu, en çok araştırılmış psikolojik bozukluklardan bir tanesidir (Butcher
ve ark., 2017). Bu bozukluk bireye sıkıntılar yaratan ve profesyonellerden dahi
yanlış anlaşılabilen ve damgalanmaya sebebiyet verebilen bir durumdur.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler kişiler arası ilişkilerinde,
benlik algısı ve duygu durum bağlamında dürtüsel ve tutarsız özellikler ile
karakterizedir (Butcher ve ark., 2017). En belirgin özelliklerden biri duygusal
değişkenliktir. Bu özellik kendini, çevresel olaylara karşı olağan dışı yoğun
duygusal tepkiler göstermek ve başlangıçtaki ruh haline geri dönmekte
yavaşlamak olarak göstermektedir. Bu duygusal değişkenlik, şiddetli ve hızlı
bir şekilde bir duygudan diğerine geçmek gibi de kendini gösterebilmektedir
(Livesley, 2008; Paris, 2007). Bu özellik aynı zamanda kişinin kendilik
duyumuna veya benlik algısına yönelik artan tutarsızlık ile de görülebilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu DSM V Tanı Ölçüleri
Aşağıdakilerden en az
beşi ile belirli, erken erişkinlikte başlayan, kişilerarası ilişkilerde, benlik
algısında ve duygulanımda tutarsızlık;
1. Gerçek ya da düşsel
olarak terkedilmeyi önlemek için aşırı efor sarf etme (Not: 5. kriterde
bahsedilen intihar ya da kendine zarar verme davranışlarını içermez.),
2. İdealleştirme ve
değersizleştirme arasındaki uçlarda değişkenlikle karakterize olan tutarsız ve
yoğun kişiler arası ilişki örüntüleri,
3. Kimlik karmaşası:
Belirgin ve sürekli olarak tutarsız bir benlik algısı ya da kendilik duyumu,
4. Potensiyel olarak
kendine zarar verici olan en az iki alanda dürtüsellik (örn., harcama yapma,
cinsellik, madde kullanımı, dikkatsiz araç kullanma, tıkanırcasına yeme) (Not:
5. kriterde bahsedilen intihar ya da kendine zarar verme davranışlarını
içermez.),
5. Sürekli olarak görülen
intihar davranışı, girişimleri ve tehditleri ya da kendine zarar verme
davranışları,
6. Duygulanımdaki
tutarsızlık nedeniyle ortaya çıkan duygu durumda belirgin değişkenlik (örn.,
genellikle birkaç saat ve nadiren birkaç günden fazla süren yoğun dönemsel
disfori, çabuk öfkelenme ya da kaygı),
7. Süreğen boşluk hissi,
8. Uygunsuz, yoğun öfke
ya da öfkeyi kontrol etmekte zorluk (örn., sıklıkla gösterilen kızgınlık,
sürekli öfke hali, tekrarlayan fiziksel kavga),
9 .Kısa süreli, stresle
ilişkili kuşkucu düşünceler ya da şiddetli çözülme belirtileri.
Borderline Kişilik Bozukluğu Bireylerin Özellikleri
1.) Boderline kişilik
bozukluğunun ana özelliği erken yetişkinlik döneminde başlayan ve çeşitli
bağlamlarda ortaya çıkan, kişiler arası ilişkilere, benlik algısına ve
duygulanıma yayılmış tutarsızlık örüntüleri ve belirgin dürtüselliktir.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler gerçek ya da düşsel olarak terk
edilmeyi önlemek için aşırı efor sarf etme davranışlarını gerçekleştirirler.
Yaklaşan bir ayrılığın ya da reddedilmenin varlığına dair algı kişinin öz
algısı, duygulanımı, bilişi ve davranışı üzerinde belirgin etkilere sebep
olabilir. Bu kişiler çevresel olaylara karşı oldukça hassastırlar. Gerçekçi ve
zamanla sınırlı ayrılıklarla ya da engellenmesi mümkün olmayan plan
değişikliklerinde (örn., klinisyenin seans süresinin bittiğini söylemesinden
sonra hayal kırıklığı yaşamak; önemli birisi bir randevuya birkaç dakika geç
kaldığında ya da randevusu iptal etmesi gerektiğinde panik ve sinirlilik hali)
dahi yoğun bir terk edilme korkusu ve uygunsuz öfke deneyimlerler. Borderline
kişilik bozukluğuna sahip bireylerin reddedilme korkusundan dolayı bu kişilerin
yakın ilişkide oldukları insanları sürekli olarak ‘‘test’’ ettikleri
düşünülebilir. Karşılarındaki kişinin en ufak hatası, borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireyler için ani bir terk edilme ya da reddedilme işareti
olarak algılanabilir (Butcher ve ark., 2017). Berenson ve arkadaşlarının
2011’de yaptığı bir çalışmaya göre borderline kişilik bozukluğuna sahip
bireylerin reddedilme algısı ile kontrol edilemeyen ve yoğun öfke hisleri
arasında nedensel bir ilişki bulunmaktadır.
2.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireyler tutarsız ve yoğun kişiler arası ilişki örüntülerine
sahiptirler. Potansiyel bakım verenleri ya da sevgilileri ilk ya da ikinci
görüşmede idealize ederler, birlikte çok zaman geçirmek isterler ve ilişkinin
en başlarında dahi en özel bilgilerini paylaşırlar. Ancak, bu idealleştirmeden
hızlıca değersizleştirmeye geçebilirler ve karşısındaki kişinin onunla yeteri
kadar ilgilenmediği, ilgi vermediği ya da yanında olmadığını hissederler. Bu
bireyler başkalarına karşı görüşlerinde belirgin değişiklikler yaşamaya
eğilimlidirler.
3.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireylerde belirgin ve sürekli olarak tutarsız bir benlik
algısı ya da kendilik duyumu ile karakterize olmuş bir kimlik karmaşası
olabilir. Kişinin benlik algısında, amaçlara, değerlere ve mesleki arzulara
yönelik ani ve belirgin değişiklikler görülebilir. Kişinin kariyer planları,
cinsel kimliği, değerleri ve arkadaşlıkları hakkındaki fikirlerinde ani
değişiklikler meydana gelebilir. Bu kişiler, birdenbire yardıma muhtaç bir
yalvaran rolünden, geçmişteki kötü muamelenin adil bir intikamcısı rolüne
geçebilirler. Genellikle kötü ya da uğursuz bir benlik algısına sahip olsalar
da bu bozukluğa sahip bireyler zaman zaman kendilerinin hiç var olmadığı hissine
kapılabilirler. Bu hisler genellikle kişinin anlamlı bir ilişkinin ve desteğin
eksik olduğunu hissettiklerinde ortaya çıkabilir.
4.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireyler potensiyel olarak kendine zarar verici olan en az
iki alanda dürtüsellik gösterirler. Bu kişiler kumar oynayabilir, sorumsuzca
para harcayabilir, tıkanırcasına yemek yiyebilir, zararlı made kullanabilir,
korunmasız cinsel davranışlar sergileyebilir ya da dikkatsiz araç
kullanabilirler.
5.) Bu bozukluğa sahip
bireyler sürekli olarak intihar davranışı, girişimleri ve tehditleri ya da
kendine zarar verme davranışları gösterebilirler. Gerçekleşen intihar oranı bu
kişilerde %8-%10 arasındadır ve kendine zarar verme davranışları (örn., kesme
ya da yakma) ve intihar tehdit ve girişimleri oldukça yaygındır. Süreğen
intihar eğilimi genellikle bu kişilerin yardıma olan ihtiyaçlarını
göstermektedir. Kendine zarar verme davranışları kişinin çözünme deneyimleri
sırasında meydana gelebilir ve genellikle yeniden hissedebilmek için veya
bireyin kötü biri olma hissine dair rahatlama sağlar.
6.) Borderline kişilik
bozukluğu görülen bireyler duygulanımlarındaki tutarsızlık nedeniyle duygu
durumlarında belirgin değişkenlikler ortaya çıkabilir. Bu bozukluktaki temel disforik
duygu durum genellikle öfke, panik ya da çaresizlik dönemleriyle bozulur ve
nadiren iyilik ve memnuniyet hali ile rahatlama dönemine geçilir. Bu dönemler
bireylerin kişiler arası streslere karşı aşırı tepkisel olmalarını
yansıtabilir.
7.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireyler süreğen bir boşluk hissine sahip olabilirler.
Çabucak sıkılabilir ve sürekli yapacak bir şeyler arayabilirler.
8.) Bu bozukluğa sahip
bireyler sıklıkla uygunsuz, yoğun öfke dışavurumları ya da öfkeyi kontrol
etmekte zorluk yaşayabilirler. Bu kişiler aşırı alaycılık, süreğen hoşnutsuzluk
ya da sözel patlamalar yaşayabilirler. Öfke genellikle bakım veren ya da
sevgilinin ihmalkar, kısıtlayıcı, ilgisiz ya da terk edici olarak görülmesi
durumunda meydana gelir. Bu tür öfke yaşantılarını genellikle utanç ve suçluluk
duyguları takip eder ve bu da kendilerinin kötü oldukları histerine katkı eder.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerde yapılan bir araştırmaya göre bu
bireyler karşılarındaki kişilerin yüzlerindeki öfke sinyallerini doğru bir
şekilde okuma konusunda oldukça yeteneklidirler. Fakat, nötr yüz ifadelerindeki
öfkeyi yanlış algılayabilmektedirler (Veague ve Hooley, 2014).
9.) Bu bireyler aşırı
strese maruz kaldıkları durumlarda kısa süreli (dakikalar ya da saatler)
kuşkucu düşünceler ya da şiddetli çözülme belirtileri gösterebilirler ama
bunlar genellikle ayırıcı bir fikir yaratamayacak kadar yetersiz şiddette ve
uzunlukta olurlar.
10.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireyler, bir gayeye ulaşmak üzere oldukları anda kendilerini
baltalamak (örn., mezuniyetin tam öncesinde okulu bırakmak, terapinin ne kadar
iyi gittiğinden bahsetmenin hemen ardından şiddetli bir şekilde eski haline
dönmek, bir ilişkinin devamlılığı kesinken bu iyi ilişkiyi bitirmek) gibi
davranış örüntülerine sahip olabilirler.
11.) Kimi bireyler stresli dönemlerde psikoz benzeri belirtiler (örn., halüsinasyonlar, beden algısı bozulmaları, referans fikirleri veya hipnogojik durum) ortaya çıkartabilirler (Lieb ve ark., 2004; Skodol ve ark., 2002)
12.) Bu bozukluğa sahip
bireyler kendilerini kişiler arası ilişkilerden ziyade geçiş objeleriyle (örn.,
bir hayvan ya da cansız nesne) daha güvende hissedebilirler.
13.) Borderline kişilik
bozukluğunda, özellikle bununla birlikte depresif bozukluk ya da madde
kullanımı bozuklukları yaşayan bireylerde intihar dolayısıyla erken ölüm
görülebilir.
14.) Bireylerde kendi
kendine yapılan istismar veya intihar girişimi nedeniyle fiziksel engeller
ortaya çıkabilir.
15.) Borderline kişilik
bozukluğunda tekrarlayan iş kayıpları, kesintili eğitim hayatı ve ayrılık ya da
boşanmalar sıklıkla görülebilir.
16.) Borderline kişilik
bozukluğuna sahip bireylerin çocukluk geçmişinde fiziksel ve cinsel istismar,
ihmal, düşmanca çatılma ve erken ebeveyn kaybı sıklıkla görülür.
17.) Borderline kişilik
bozukluğu ile görülen başka bozukluklara bakıldığında, sıklıkla diğer kişilik
bozuklukları olmak üzere depresif ve bipolar bozukluk, madde kullanım
bozuklukları, yeme bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu ve dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sayılabilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedenleri
Borderline kişilik
bozukluğunun nedensel faktörlerine bakıldığında bunun aile içinde görülme
sıklığı yüksek bir problem olduğu söylenebilir. Biyolojik akrabalarda görülen
borderline kişilik bozukluğuna sahip kişilerde bunun sıklığının 4 kat arttığı
gözlemlenmiştir (Gunderson ve ark., 2011). Özellikle genetik olarak belirli kişilik
özelliklerine yatkınlık, örneğin, duygusal dengesizlik ve dürtüsellik gibi
özellikler borderline kişilik bozukluğunda önemli rol oynar (Hooley ve ark.,
2012; Paris, 2007). Genetik olarak alınan bu özellikler, borderline ile
sıklıkla görülen diğer psikolojik durumların ortaya çıkmasında da rol
oynamaktadır. Ayrıca genetik olarak elde edilen potansiyellerin kişinin
bulunduğu çevreye göre ortaya çıkıp çıkmayacağı değişkenlik göstermektedir bu
nedenle, kişinin erken dönem deneyimleri borderline kişilik bozukluğunun ortaya
çıkmasındaki faktörlerden biridir (Butcher ve ark., 2017).
Bir
borderline kişinin kendi cümleleri ile duygularını ifadesi şu şekilde
özetlenmiş.
”Borderline
kişilik bozukluğu olmak, ömür boyu cehennem gibidir. Hiç de daha hafif degil.
Acı, öfke, zihin karışıklığı, kırgınlık, hiçbir zaman bir dakika sonrasında ne
hissedeceğimi bilememektir.
Acı veriyor çünkü sevdiklerime acı veriyorum.
Yanlış anlaşıldığımı, anlaşılamadığımı düşünüyorum.
Bana hiçbir şey zevk, keyif vermiyor.
Kırk yılda bir “çok mutlu” olurum ve bu yüzden
de endişelenirim. Sonra da kendime fiziksel olarak zarar veririm. Sonra bu
yüzden suçluluk yaşarım. Stres!”
Borderline Kişilik Bozukluğunun Sıklığı
Toplum içerisinde görülme
oranı %2-3 olarak düşünülmekle birlikte, psikiyatri kliniklerine başvuran
kişilik bozukluğu vakalarının yaklaşık %30-60 ını oluştururlar. Kadınlarda,
erkeklere oranla 2-3 kat daha sık görülmektedir.
Borderline kişilik
bozukluğunun tanısı nasıl konulur?
Borderline kişilik
bozukluğu için belirlenmiş bazı tanı kriterleri olmakla beraber doğru tanı
ancak bir ruh sağlığı profesyoneli tarafından konulabilir. Dürtüsel
davranışları, manipülatif intihar girişimleri olan, ilişkilerde ciddi sorunlar
yaşayan, duygusal dalgalanmaları olan kişilerin bir psikiyatriste başvurarak
görüş almaları faydalıdır.
Borderline kişilik bozukluğu
için risk faktörleri nelerdir?
Borderline kişilik
bozukluğunun oluşum mekanizması tam olarak açıklanamamıştır. Çevresel,
biyolojik, genetik bazı sebeplerin borderline kişilik özellikleri geliştirmede
beraberce rol aldığı düşünülmektedir. Özellikle çocukluk çağı travmalarının
(emosyonel, fiziksel, cinsel travmalar) borderline kişilik bozukluğunun
gelişiminde belirgin rol oynadığı düşünülmektedir.
Borderline Kişilik
Bozukluğu Tedavisi
Kişilik bozukluklarında
daha önce pek bir şey yapılamayacağı inancı yaygınken, giderek tedavi
edilebilir olduğu görülmüştür.
Borderline kişilik
bozukluğunda uygulanabilecek en etkin tedavi yöntemi psikoterapidir. Kişinin savunma düzenekleri, düşünce şemaları
yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıca dürtüsel davranışlar ve duygudurumu
düzenlemeye yönelik medikal tedaviler de uygulanabilir.
Bunların dışında
borderline kişilik bozukluğuyla beraber görülen diğer psikiyatrik
rahatsızlıklara (depresyon, kendine zarar verme davranışları, yeme bozuklukları,
alkol/ madde kullanımı, anksiyete bozuklukları) yönelik uygun tedavi
sağlanmalıdır.
Terapi ile beraber gerek
görüldüğü taktirde ilaç tedevisi de sürece eklenmelidir.
Bu kişilerin, hayata
uyumlarını artıracak, kayıplarını durduracak tedavilerini sağlamak önemlidir.
Bu tedaviler sadece
kendileri için değil, aile ve sosyal çevrelerinin yaşam kalitesinin
arttırılması için de çok değerlidir.
Borderline Kişilik
Bozukluğu Bir Kişi ile Görüşme Videosu
Borderline Kişilik
Bozukluğu ile İlgili Film Önerileri
Borderline Kişilik Bozukluğu ile İlgili Kitap Önerileri
KAYNAKLAR
American Psychiatric
Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5.
Bs.). American Psychiatric Publishing. https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596
Berenson, K. R., Downey,
G., Rafaeli, E., Coifman, K. G. ve Paquin, N. L. (2011). The rejection-rage
contingency in borderline personality disorder. Journal of Abnormal Psychology,
120(3), 681–690. https://doi.org/10.1037/a0023335
Butcher, J. N., Hooley,
J. M., Nock, M. K. ve Mineka, S. (2017). Abnormal psychology. (17 Bs.) Pearson.
Gunderson, J. G.,
Zanarini, M. C., Choi-Kain, L. W., Mitchell, K. S., Jang, K. L. ve Hudson, J.
I. (2011). Family study of borderline personality disorder and its sectors of
psychopathology. Archives of General Psychiatry, 68(7), 753–762.
https://doi.org/10.1001/archgenpsychiatry.2011.65
Hooley, J., Cole, S. ve
Gironde, S. (2012). Borderline personality disorder. T. Widiger (Ed.), The
Oxford handbook of personality disorders içinde (s. 409–36). Oxford University
Press.
Lieb, K., Zanarini, M.,
Schmahl, C., Linehan, M. ve Bohus, M. (2004). Borderline personality disorder.
Lancet, 364, 453–61. https://doi.org/10.1016/S0140-6736(04)16770-6
Livesley, W. J. (2008).
Toward a genetically-informed model of borderline personality disorder. Journal
of PersonalityDisorders, 22, 42–71. https://doi.org/10.1521/pedi.2008.22.1.42
Paris, J. (2007). The
nature of borderline personality disorder: Multiple dimensions, multiple symptoms,
but one category. Journal of Personality Disorder., 21(5), 457–473.
https://doi.org/10.1521/pedi.2007.21.5.457
Skodol, A., Gunderson,
J., Pfohl, B., Widiger, T., Livesely, W. J. ve Siever, L. (2002). The
borderline diagnosis I: Psychopathology, comorbidity, and personality
structure. Biological Psychiatry, 51, 936–950.
https://doi.org/10.1016/s0006-3223(02)01324-0
Veague, H. B. ve Hooley,
J. M. (2014). Enhanced sensitivity and response bias for male anger in women
with borderline personality disorder. Psychiatry Research, 215, 687–693. https://doi.org/10.1016/j.psychres.2013.12.045
https://www.iremyalugulubil.com/tr/article/desc/46768/borderline-kisilik-bozukluklari.html
http://www.nimh.nih.gov/health/topics/borderline-personality-disorder/index.shtml
http://www.klinikgelisim.org.tr/eskisayi/kg_22_4/8.pdf
http://www2.nami.org/factsheets/bpd_factsheet.pdf
0 Yorumlar