Çekingen Kişilik Bozukluğu Nedir
Çekingen kişilik bozukluğu DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), kaygılı ve korkulu göstergelere sahip kişilik bozuklukları ile kümelenmiştir. Bu kümede obsesif kompülsif, çekingen ve bağımlı kişilik bozuklukları yer almaktadır.
Çekingen kişilik
bozukluğu olan bireyler, yaşam boyu sınırlı sosyal ilişki kalıplarına ve sosyal
etkileşimlere girme isteksizliğine yol açan aşırı sosyal çekiniklik ve içe
dönüklük gösterirler. Eleştiri ve onaylanmamaya karşı aşırı duyarlılıkları ve
korkuları nedeniyle başka insanları aramazlar, yine de sevgi isterler ve çoğu
zaman yalnız ve sıkkındırlar (Butcher ve ark., 2017). Şizoid kişiliklerin
aksine, çekingen kişilik bozukluğu olan kişiler yalnızlıklarından hoşlanmazlar.
Çekingen bireyler diğer insanlarla iletişim kurmak isterler, fakat diğer
insanlarla rahat bir şekilde ilişki kuramamaları, akut kaygıya neden olur
(Butcher ve ark., 2017). Sosyal ortamlarda acı verici bir şekilde
öz-bilinçlidirler ve kendilerini oldukça eleştirirler. Şaşırtıcı olmayan bir
şekilde, kaçınan kişilik bozukluğu genellikle depresyonla ilişkilidir (Grant ve
ark., 2004)
Beceriksiz ve sosyal
olarak yetersiz hissetmek, kaçınan kişilik bozukluğunun en yaygın ve istikrarlı
iki özelliğidir (McGlashan ve ark., 2005). Buna ek olarak, araştırmacılar, bu
bozukluğa sahip bireylerin aynı zamanda daha genel bir çekingenlik ve birçok
yeni durum ve duygudan (olumlu duygular dahil) kaçınma gösterdiklerini ve aynı
zamanda zevk alma yeteneklerinde de eksiklikler gösterdiklerini ortaya
koymuşlardır (Taylor ve ark., 2004)
Çekingen Kişilik Bozukluğu’nun DSM
V’e göre tanı kriterleri
Çekingen kişilik bozukluğunun
DSM-5 kriterleri aşağıdakiler gibidir (American Psychiatric Association, 2013):
Erken yetişkinlik
döneminde başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan ve yaygın bir şekilde
görülen sosyal olarak çekinik olma, yetersizlik hisleri ve olumsuz değerlendirilmeye
yönelik aşırı hassasiyet örüntüler, aşağıdakilerden dördü (ya da daha fazlası)
ile karşılanmıştır:
1.) Eleştirilme,
onaylanmama ve reddedilme korkusu nedeniyle, önemli ölçüde kişilerarası
etkileşim içeren mesleki aktivitelerden kaçınma,
2.) Sevileceğinden emin
olmadıkça insanlarla etkileşimden kaçınma,
3.) Ayıplanma ve alay
edilme korkusu nedeniyle samimi ilişkiler içerisinde kendini sınırlama,
4.) Sosyal durumlarda
eleştirilme ya da reddedilme konusunda kaygılı olma,
5.) Yetersizlik hisleri
nedeniyle yeni kişilerarası durumlarda çekinik olma,
6.) Kendini sosyal olarak
yetersiz, kişilik olarak hoş olmayan ya da başkalarından daha aşağıda olarak
görme,
7.) Utanç verici
olabileceği nedeniyle kişisel riskler almak ya da yeni aktivitelerle ilgilenmek
konusunda alışılmadık bir şekilde isteksiz olma.
8.) Çekingen kişilik
bozukluğunun yukarıdaki kriterlerini daha geniş bir çerçevede açıklamak
gerekirse şunlardan bahsedilebilir (American Psychiatric Association, 2013):
Çekingen Kişilik Bozukluğuna sahip bireylerin genel özellikleri
1.) Çekingen kişilik bozukluğunun ana özelliği
erken gençlik döneminde ortaya çıkmış olan ve çeşitli bağlamlarda yaygın bir
şekilde görülen sosyal olarak çekinik olma, yetersizlik hisleri ve olumsuz
değerlendirilmeye yönelik aşırı hassasiyet örüntüleridir. Çekingene kişilik
bozukluğuna sahip kişiler, Kriter 1’de de belirtildiği üzere, eleştirilme,
onaylanmama ve reddedilme korkusu nedeniyle mesleki aktivitelerden kaçınma
davranışları gösterirler. Bu kişiler, yeni sorumlulukların iş arkadaşlarından
eleştirilere yol açabileceğinden, iş terfi teklifleri reddedilebilir ya da bu
bozukluğa sahip bir kişi, bir iş görüşmesini uygun giyinmediği nedeniyle küçük
düşmekten korktuğu için reddedebilir.
2.) Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler
sevilip kabul edileceklerinden emin olmadıkları sürece yeni arkadaşlar
edinmekten kaçınırlar. Yeni kişiler, eleştirel ve onaylamayan olmadıklarını
gösteren bir dizi testten geçmedikleri sürece böyle oldukları düşünülür. Bu
bozukluğa sahip bireyler, tekrarlayıcı ve cömert teklifler olmadığı sürece
grupça yapılan etkinliklere katılmazlar. Bu kişilerde, kimi bedensel tepkiler
ya da başka problemler yeni aktivitelere katılmalarını engelleyebilir.
3.) Bu bozukluğa sahip kişiler için yakın
ilişkiler çoğunlukla zordur fakat yine de eleştirel olmayan ve kabullenici olan
durumlarda yakın ilişkiler kurabilirler. Bu kişiler, alay edileceklerini ve
ayıplanacaklarını düşündüklerinden dolayı kendi duygularını açmazlar ve
kendileri hakkında konuşmak konusunda zorluk yaşarlar.
4.) Bu bozukluğa sahip kişiler eleştirilmeye ve
onaylanmamaya dair sürekli bir kaygı içerisinde olduklarından dolayı, bu tür
davranışları en ufak belirtide fark ederler. Eğer bir kişi hafifçe onaylamayan
ve eleştirel ise, bu durum çekingen kişilik bozukluğuna sahip bir kişinin
fazlaca incinmesine yol açar. Bu bireyler utangaç, sessiz ve ‘‘görünmez’’
olmaya yatkındırlar çünkü dikkat çekmenin küçük düşürücü ve reddedici olduğuna
dair korkuları vardır. Bu kişiler, ne söylerlerse söylesinler diğerlerinin bunu
‘‘yanlış’’ olarak göreceğini düşünürler ve bu nedenle hiçbir şey söylememeyi
tercih edebilirler. Alay ve küçümsemeye benzer gizil işaretlere güçlü bir
şekilde tepki gösterirler.
5.) Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler
yeni sosyal ilişkilerde çekingendirler çünkü kendilerini yetersiz hissederler
ve öz güvenleri düşüktür. Sosyal yeterlilik ve kişisel çekicilikleri
konusundaki şüpheleri, özellikle yabancılarla iletişim kuracakları durumlarda
kendisini gösterir.
6.) Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler
kendilerini sosyal olarak yetersiz, kişilik olarak hoş olmayan ya da
başkalarından daha aşağıda olarak görebilirler. Bununla birlikte, utanç verici
olabileceği nedeniyle kişisel riskler almak ya da yeni aktivitelerle ilgilenmek
konusunda alışılmadık bir şekilde isteksiz olabilirler. Bu kişiler sıradan
durumlardaki olası tehlikeleri abartmaya eğilimli olabilirler ve
sınırlandırılmış bir yaşam şekline sahip olmaları kesinlik ve güvenlik
ihtiyaçlarından dolayı olabilir.
Bireyde çekingen kişilik bozukluğunun değerlendirilmesi sırasında, kriterlere ek olarak destekleyici diğer özelliklere bakıldığında şunlardan bahsedilebilir:
- Çekingen kişilik
bozukluğuna sahip bireyler çoğunlukla, iletişim halinde oldukların kişilerin
hareketleri ve ifadelerine karşı tetiktedirler. Bu kişilerin korkulu ve gergin
halleri, karşılarındakiler için alay konusu haline gelebilir ki bu durum
çekingen kişilerin kendilerine duydukları şüpheyi doğrular.
- Çekingen kişilik
bozukluğuna sahip bireyler, bir eleştiri karşısında kızaracakları ve
ağlayacakları olasılığına karşı oldukça kaygılıdırlar. Çoğunlukla başkaları
tarafından utangaç, ürkek, yalnız ve izole olarak tanımlanırlar.
- Bu bozuklukla ilişkili
olan en büyük problem sosyal ve mesleki işlevsellikle ilgilidir. Düşük özgüven
ve reddedilmeye yönelik aşırı duyarlılık bu kişilerin sınırlı sosyal ilişkiler
kurmasıyla ilintilidir. Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler nispeten
izole olabilirler ve genellikle kriz durumlarında kendilerine yardım edebilecek
geniş bir sosyal destek ağına sahip değillerdir. Bu kişiler şefkat ve
kabullenmeyi arzularlar ve başkalarıyla ideal ilişkiler kurmayı hayal
edebilirler.
- Çekingen kişilik
bozukluğu ile birlikte görülen diğer bozukluklar, depresif ve bipolar bozukluk,
kaygı bozukluğu, özellikle sosyal kaygı bozukluğu olabilir. Çekingen kişilik
bozukluğuna sahip bireylerde bağımlı kişilik bozukluğu da görülebilir çünkü bu
kişiler arkadaş oldukları diğer insanlara oldukça bağlı ve bağımlı olabilirler.
- Çekingen kişilik
bozukluğunun nedensel faktörlerine bakıldığında, erken çocukluk döneminde
ebeveynlerle olan ilişkinin bu bozukluğun en önemli faktörü olduğu söylenebilir
(Butcher ve ark., 2017). Çalışma verileri, çekingen kişilik bozukluğuna sahip
bireylerin ebeveynlerini şefkati az, reddediciliği yüksek, suçlayıcı ve başarı
karşısında daha az cesaretlendirici olarak algıladıklarını göstermiştir
(Stravynski ve ark., 1989). Çekingen kişilik bozukluğu ihmal, istismar, aşırı
koruyuculuk ve az bakım gibi olaylarla ilişkilendirilmiştir (Joyce ve ark.,
2003; Westermeyer ve ark., 2015).
- Çekingen kişilik
bozukluğuna sahip bireylerin bağlanma stillerinin gelişimine bakıldığında,
kaygılı-kaçıngan (korkulu) bağlanmanın bu bozuklukla ilişkili olduğu
görülmüştür. Bu bağlanma stilinin kişinin olumsuz kendilik algısı ve yakın
ilişkiler kurmaktan korkma durumları ile bağlantılı olduğu söylenmiştir
(Brennan ve Shaver, 1998). Bartholomew ve Horowitz’in (1991) bağlanma modeline
göre, korkulu bağlanmaya sahip kişiler kendilerine ve başkalarına karşı olumsuz
şemalar oluşturmuştur. Bununla birlikte, çekingen kişilik bozukluğunda
ağırlıklı olarak görülen olumsuz değerlendirilmeden korkma davranışının orta
düzeyde kalıtsal olabileceği (Stein ve ark., 2002) ve yine kalıtsal olan içe
dönüklük ve duygusal dengesizlik kişilik özelliklerinin de bu bozuklukta yüksek
olacağı belirtilmiştir (Butcher ve ark., 2017).
Çekingen Kişilik Bozukluğunun Nedenleri
Çekingen Kişilik Bozukluğunun sebebi açıkça
bilinmemekle birlikte genetik, sosyal, psikolojik faktörlerin kombinasyonuyla
olduğu düşünülmektedir. Bozukluk genetik yatkınlığa bağlı olabilir. Özellikle,
çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan çeşitli anksiyete bozuklukları,
utangaçlık özellikleri de dahil olmak üzere davranışsal baskılanmanın etkisi
olduğu düşünülmektedir. Çocukluk döneminde duygusal ihmal ve akranların reddi
de bu bozukluğun riskini arttırmaktadır
Çekingen Kişilik Bozukluğunun Teşhisi
Çekingen kişilik bozukluğu ve benzeri kişilik
bozukluklarının teşhisi çoğunlukla; psikolog, psikiyatrist gibi eğitimli bir
ruh sağlığı uzmanı tarafından konulur. Genellikle, bu psikolojik bozukluğun
teşhisini koyabilmek için aile hekimleri veya pratisyen hekimler;
eğitimsizdirler ya da yeterli tıbbi donanıma sahip değildirler. Dolayısıyla,
başlangıçta bu sorunla ilgili olarak aile hekiminize danışabilirsiniz; ancak
aile hekiminiz sizi tanı ve tedavi için bir ruh sağlığı uzmanına
yönlendirmelidir. Günümüzde çekingen kişilik bozukluğunun teşhisi için
kullanılmakta olan herhangi bir laboratuvar, kan testi ya da genetik test
bulunmamaktadır.
Çekingen kişilik bozukluğu olan birçok birey
tedavi arayışında değildir. Genellikle
bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler; ciddi bir engelle karşılaşmadıkları ve bu
durum hayatlarına darbe vurmaya başlamadığı sürece tedavi aramazlar. Genelde bu
durum, kişinin stresle başa çıkma kaynakları iyice köreldiğinde ya da farklı
yaşam olayları nedeniyle gerçekleşir.
Çekingen kişilik bozukluğunun tanısı, bir uzman
tarafından kişinin semptomları ve hayat hikayesiyle burada listelenen
belirtilerin karşılaştırılması yoluyla koyulur ve bu kriterler baz alınarak
kişinin semptomlarının bu kişilik bozukluğu tanısına uyup uymadığı konusunda
uzman tarafından karar verilir.
Çekingen Kişilik Bozukluğunun Tedavisi
Çekingen Kişilik Bozukluğu tedavisi,
sosyal beceri eğitimi, bilişsel terapi, sosyal becerileri uygulamak için grup
terapisi ile yavaş yavaş sosyal temasların artırılması yoluyla ve ilaç tedavisi
gibi çeşitli tekniklerle yapılır. Çekingen kişilik bozukluğuna sahip hastalar,
psikiyatristlere güvensizlik duyduğu için psikiyatristlerin hastanın
isteklerini göz önüne alıp, değerlendirmesi, hastaya güven kazandırması önemli
bir faktördür.
Çekingen Kişilik
Bozukluğuna Sahip Bir Kişi ile Görüşme Videosu
0 Yorumlar