Deri Yolma Bozukluğu Nedir?

    Deri yolma bozukluğu ilk olarak 1875 yılında Erasmus Wilson tarafından nevrozlu danışanlarda kontrol edilmesi imkansız olmasa da oldukça zor olan aşırı toplama davranışını tanımlamak için ‘’nevrotik deri yolma’’ adı altında tanımlanmıştır (Grant ve ark., 2012; Torales ve ark., 2015). Araştırmalar, deri yolma bozukluğunun kompülsif toplama veya psikojenik deri yolma olarak adlandırıldığını göstermiştir (Arnold ve ark., 2001; Martínez ve ark., 2007). Deri toplama bozukluğu; deriyi çekme, çizme, çimdikleme, kıstırma, dokunma, ovma, sıkma, ısırma veya kazma ihtiyacı veya dürtüsü ile karakterize edilir (Bohne ve ark., 2002; Grant ve Odlaug, 2009). Deri yolma bozukluğundan muzdarip insanlar, tipik deri bozulması ya da yaralar ortaya çıkana kadar deri yolma eylemini zorlayıcı şekilde yapmaya mecbur hissederler. Kişi kendine zarar veren davranışın farkındadır ancak tekrar tekrar azaltma veya durdurma girişimlerine rağmen bu alışkanlıktan vazgeçemeyeceğini hisseder (Koblenzer, 1996; Torales ve ark., 2015). 

    Deri yolma bozukluğu, önemli klinik bozukluklara ya da sosyal, mesleki ve diğer bozulmalara yol açabilir. Deri yolma bozukluğu belirtileri diğer zihinsel veya tıbbi bozukluklarla daha iyi açıklanmamaktadır (American Psychiatric Association, 2013). Deri yolma bozukluğu terapisinde yönelik kanıta dayalı çeşitli terapi seçenekleri bulunmaktadır (Kress ve Paylo, 2015). Kanıta dayalı yaklaşımlar genellikle, bilişsel davranışçı terapi, alışkanlığı tersine çevirme eğitimi ve farmakoterapiden oluşmaktadır (Capriotti ve ark., 2015; Kress ve Paylo, 2015).

    Deri yolma bozukluğu, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın 5. baskısına yeni eklenen ve sıklıkla gözden kaçan bir zihinsel bozukluktur (American Psychiatric Association, 2013). Deri yolma bozukluğu, yeni sınıflandırılmış bir zihinsel bozukluk olmasına rağmen göreceli olarak yaygındır ve genel nüfusun yaklaşık %1.4 ila %5.4’ünü etkilemektedir (Grant ve ark., 2012). Deri yolma bozukluğunun yaygınlığı, diğer zihinsel bozukluklarla (depresyon, kaygı ve obsesif ve kompülsif bozukluk) eş zamanlı olarak görüldüğü için gözden kaçırılabilir ve hafife alınabilir (Hayes ve ark., 2009). Yaygınlığının azımsanmanın nedeni, bozuklukla ilişkilendirilen örtülülükten de kaynaklanıyor olabilir (Grant ve Odlaug, 2009). Deri yolma bozukluğuna sahip birçok kişi, öfkelendikleri ya da korktuklarından dolayı davranışlarını gizlemek için yoğun bir çaba gösterir (Stargell ve ark., 2016).

    Tarihsel olarak deri yolma bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk ile ilişkilendirilmiştir. Günümüzde Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın 5. baskısında obsesif kompülsif bozukluk ve ilişkili bozukluklar bölümünde benzersiz olarak kabul edilmiştir (Stargell ve ark., 2016). Deri yolma bozukluğu, doku hasarına ve yaralanmalara yol açan cildin tekrar, aşırı ve sıklıkla dürtüsel olarak çizilmesini, sürtünmesini ve koparılmasını içermektedir. Bu bozukluktan muzdarip kişiler, bu yıkıcı davranışları ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunur ancak bunu yapmakta oldukça zorlanırlar. Deri yolma bozukluğu için, deri yolma davranışlarının rutin doğası gereği bireylerin sosyal, mesleki veya diğer önemli işleyiş alanlarında klinik olarak önemli sıkıntı veya bozulma yaşamaları gerekmektedir (American Psychiatric Association, 2013). Birçok teorisyen, deri yolma bozukluğunun hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerden kaynaklandığını öne sürmektedir (Grant ve ark., 2012). Deri yolma bozukluğuna ilişkin biyolojik faktörler arasında, duygusal dürtüsellik ve kendi kendini yatıştırma ihtiyacıyla sonuçlanan genetik yatkınlık ve duygusal uyaranlara nörolojik duyarlılık bulunmaktadır (Snorrason ve ark., 2011).  Psikolojik faktörler açısından ise, deri yolma davranışları rahatsız edici duyguları düzenlemeye yardımcı olur ve olumsuz duyguları yönetmek için kullanılan davranışsal olarak güçlendirilmiş bir başa çıkma mekanizması haline gelebilmektedir (Lang ve ark., 2010). 

Deri Yolma Bozukluğu Nedenleri?

    Deri yolma bozukluğu, tekrarlayan bir kendi kendine tekrarlayan davranışıdır. Deri yolma bozukluğu bir OKB tipi olarak sınıflandırılır. Bir kişinin bu bozukluğu geliştirmesine neden olan sebepler açık değildir. Bozukluğun sebebi tam bilinmemektedir. Kadınlarda kimi zaman hormon dalgalanması ile birlikte adet dönemlerinde cilt yolma davranışı şiddetlenir.

    Bu bulgular altta yatan biyolojik bir sorun olduğunu düşündürmektedir. Öte yandan, bu tip vakalarda %40 oranında genetik bileşen olduğunu da unutmamak gerekir. Bu yüzden, bu bozukluk genetik mirasla aktarılması yönüyle trikotilomaniye de (saç çekme bozukluğu) çok benzer.

    Hastalık genellikle iki olaydan veya uyaranlardan birinin ardından başlar. Bu uyaranlar şunlardır:

• Bir enfeksiyon, yaralanma veya yara iyileşmeye başlar ve bir kabuk yaratır. Kaşıntı, kişinin kaşınmasına ve deriyi yolmasına neden olur. Yeni yara veya lezyon iyileşmeye başlar ve başka bir kabuk yaratır. Bu, yolma döngüsünü başlatır.

• Davranış, stres zamanı boyunca stres atma alışkanlığıdır. Cilt yolmanın verdiği tekrarlı etki ve kontrol, kontrol edilemeyen diğer olaylardan bir rahatlama sağlayabilir.

Deri Yolma Bozukluğu Kimlerde Görülür?

    Deri yolma bozukluğunun başlangıç yaşı geniş bir aralıkta değişkenlik gösterir. Çocukluk çağında (10 yaş altı), ergen (13-15 yaş) veya daha ileri yaşta (30-45 yaş arası) ortaya çıkabilir. Deri yolma bozukluğu, kadınlarda daha yaygın görülmektedir. Bu, kadınlarda tedaviye başvurunun daha yüksek oranda olmasıyla da ilişkili olabilir. Bu konudaki bir diğer görüş de hormonal farklılıkların deri yolma davranışına etkili olabileceği şeklindedir. Bazı kadınlarda premenstruel dönemde psikojenik deri yolma belirtilerindeki artış bu görüşü destekler. Deri yolma bozukluğu olan hastalar, zamanlarının önemli bir bölümünü deri yolma ile geçirirler. Deri yolma bozukluğunun toplumun %9’unu etkilediği belirlenmiştir. Şimdilerde bile hala deri yolma bozukluğu tam olarak anlaşılmamıştır. Teorilerden biri cildi kaşımanın kişiyi sakinleştirdiği ya da stres, anksiyete, negatif düşünceler, korkular ve gerilimlerle başa çıkmasına yardım ettiği düşünülmektedir.

    Bununla birlikte, bu davranış otomatik olarak ortaya çıkar, yani bir kişi kitap okurken, ders çalışırken, televizyon izlerken vb. meydana gelebilir.

DSM-V 'e Göre Deri Yolma Bozukluğu Tanı Ölçütleri

- Deri lezyonlarıyla sonuçlanan yineleyici deri yolmadır.

- Deri yolmayı azaltmak ya da durdurmak için yineleyici girişimlerde bulunmak.

- Deri yolma, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki ya da diğer önemli işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olmaz.

- Deri yolma, bir maddenin (örn. Kokain) fizyolojik etkisine ya da başka bir tıbbi duruma (örn. Uyuz hastalığı) bağlanamaz.

- Deri yolma, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle daha iyi açıklanamaz

Deri Yolma Bozukluğunun Diğer Belirti ve Semptomları

Kusurları gidermeye çalışmak: Bazı insanlar cildi tekrar tekrar yolar veya ciltlerinde gördüklerini düşündükleri kusurları ovalayarak temizlemeye çalışırlar. Bu da ek lezyonlara, kesiklere ve yaralara neden olabilir.

Sosyal ve mesleki aksamalar: Bu rahatsızlığı olan bazı kişiler derilerini günde birkaç kez yolarlar. Bazıları da bir seferde birkaç saat boyunca yolmaya devam ederler. Her iki durumda da, davranış sosyal ve mesleki yaşamlarında önemli bir aksamadan dolayı olabilir.

Sık sık toplanmaya bağlı yara ve enfeksiyonların geliştirilmesi: Hastalık uzun süre süren enfeksiyonlara, lezyonlara ve yaralara neden olabilir. Enfeksiyonlar antibiyotik ile tedavi gerektirebilir.

Derisi nedeniyle halka açık olaylardan kaçınmak: Sık sık derinin yolunması, cildi lezyonlara ve yara izlerine kaplayabilir. Bu duruma sahip bazı kişiler, bu yolunan bölgenin görüntüsünden dolayı daha az kıyafet gerektiren plaj, spor salonu veya mekânlardan kaçınabilir.

Deri Yolma Bozukluğu Tedavisi

    Deriyi toplayan bireyler sıklıkla tekrar ederler, başarısızlıkla sonuçlanırlar, dermatillomani ile ilgili utanç ve utanç onları profesyonel tedaviden alıkoyamaz. Aslında, dermatillomanisi olan beş kişiden birinden azının tedaviyi aradığı düşünülmektedir. Bunu yapanlar için, hem bilişsel davranışçı terapi hem de kabul ve taahhüt terapisinin küçük ölçekli psikolojik çalışmaları, alışkanlık tersine terapi gibi kendi kendine yardım müdahaleleri ile birleştiğinde, dermatillomani semptomlarını azalttığı gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda; seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’ler) ve n-asetil sistein (NAC) gibi bazı ilaçların yardımcı olabileceğini bulmuştur.





KAYNAKLAR

American Psychiatric Association. (2013). Excoriation Disorder. Diagnostic and statistical manual of mental disorders içinde (5. Bs., s.254-257). American Psychiatric Publishing. https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596.dsm06

Arnold, L. M., Auchenbach, M. B. ve McElroy, S. L. (2001). Psychogenic excoriation. CNS Drugs, 15(5), 351-359. https://doi.org/10.2165/00023210-200115050-00002

Bohne, A., Wilhelm, S., Keuthen, N. J., Baer, L. ve Jenike, M. A. (2002). Skin picking in German students: Prevalence, phenomenology, and associated characteristics. Behavior Modification, 26(3), 320-339. https://doi.org/10.1177%2F0145445502026003002

Capriotti, M. R., Ely, L. J., Snorrason, I. ve Woods, D. W. (2015). Acceptance-enhanced behavior therapy for excoriation (skin-picking) disorder in adults: A clinical case series. Cognitive and Behavioral Practice, 22(2), 230-239. https://doi.org/10.1016/j.cbpra.2014.01.008

Grant, J. E., Odlaug, B. L., Chamberlain, S. R., Keuthen, N. J., Lochner, C. ve Stein, D. J. (2012). Skin picking disorder. American Journal of Psychiatry, 169(11), 1143-1149. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.2012.12040508

Grant, J. E. ve Odlaug, B. L. (2009). Update on pathological skin picking. Current Psychiatry Reports, 11(4), 283-288.

Hayes, S. L., Storch, E. A ve Berlanga, L. (2009). Skin picking behaviors: An examination of the prevalence and severity in a community sample. Journal of Anxiety Disorders, 23(3), 314-319. https://doi.org/10.1016/j.janxdis.2009.01.008

Koblenzer, C. S. (1996). Neurotic excoriations and dermatitis artefacta. Dermatologic Clinics, 14(3), 447-456. https://doi.org/10.1016/S0733-8635(05)70372-7

Kress, V. E. ve Paylo, M. J. (2015). Treating those with mental disorders: A comprehensive approach to case conceptualization and treatment. Upper Saddle River, NJ: Pearson.

Lang, R., Didden, R., Machalicek, W., Rispoli, M., Sigafoos, J., Lancioni, G.,… ve Kang, S. (2010). Behavioral treatment of chronic skin-picking in individuals with developmental disabilities: A systematic review. Research in Developmental Disabilities, 31(2), 304-315. https://doi.org/10.1016/j.ridd.2009.10.017

Martínez, J. C., González, C. ve Lermanda, T. (2007). Fenomenología y diagnóstico diferencial de la dermatilomanía [Phenomena and differential diagnosis of excoriation disorder]. Avances en Psiquiatría Biológica, 8, 125-142.

Schuck, K., Keijsers, G. P. ve Rinck, M. (2011). The effects of brief cognitive-behaviour therapy for pathological skin picking: A randomized comparison to wait-list control. Behaviour Research and Therapy, 49(1), 11-17. https://doi.org/10.1016/j.brat.2010.09.005

Snorrason, Í., Smári, J. ve Ólafsson, R. P. (2011). Motor inhibition, reflection impulsivity, and trait impulsivity in pathological skin picking. Behavior Therapy, 42(3), 521-532. https://doi.org/10.1016/j.beth.2010.12.002

Stargell, N. A., Kress, V. E., Paylo, M. J. ve Zins, A. (2016). Excoriation Disorder: Assessment, Diagnosis and Treatment. Professional Counselor, 6(1). http://dx.doi.org/10.15241/nas.6.1.50

Torales, J., Arce, A., Bolla, L., González, L., Di Martino, B. ve Rodríguez, M. (2015).  Delirio parasitario dermatozoico. Reporte de un caso. In Anales de la Facultad de Ciencias Médicas 44(2) 81-88.

Torales, J., Páez, L., O’Higgins, M. ve Arce, A. (2016). Cognitive behavioral therapy for excoriation (skin picking) disorder. Telangana Journal of Psychiatry, 2(1), 27-30.

Wilson E. (1875) Lectures on Dermatology. The Royal College of Surgeons of England.

http://www.dualpsikoloji.com/bireysel/obsesif-kompulsif-bozukluk/deri-yolma-bozuklugu.html

http://www.aysunkalenderoglu.com/sayfa/deri-yolma-bozuklugu