Şizoid kişilik bozukluğunun en belirgin özelliği sosyal ilişkilerde yakınlık kurmaya isteksiz olma ve duygularını göstermede kısıtlılık yaşamadır. Bu kişiler genellikle diğer insanlar tarafından içe dönük ve asosyal olarak tanımlanmaktadır.

        Sosyal ilişkilerinin yanı sıra, bu kişiler kendilerini ailenin de bir parçası gibi hissetmez, aile üyeleriyle yakın ilişkilere girmekten kaçınır, birlikte yapılan etkinliklere katılmamayı tercih ederler. Bir arada bulunmak zorunda kaldıkları durumlarda ise bu durumdan zevk almazlar. Genellikle yalnız kalmayı, evde vakitlerini odalarında tek başlarına geçirmeyi tercih ederler.

        Şizoid kişiler genellikle sosyal etkinliklerden ya hiç keyif almaz ya da minimum düzeyde keyif alırlar. Şizoid kişilik bozukluğu olan kişilerin ilgileri genellikle insanlarla ilişki kurmalarını gerektirmeyen konulara yönelmektedir. Fakat ilgi duydukları şeylerden de büyük bir keyif ve haz duymazlar. Hobileri, insanlarla iletişimden uzak durmak için kullandıkları bir yöntem gibidir. Başkalarının övgülerine de eleştirilerine aynı şekilde tepkisizlerdir. Duygularını hiçbir şekilde karşı tarafa belli etmezler. Duygusal soğukluk, kopukluk ya da tek düze duygulanım göstermektedirler. Duygusal iniş-çıkış göstermezler.  

        Şizoid kişiler cinsel isteksizlik gibi bir sorun yaşamamalarına rağmen, cinsel deneyim yaşamaya karşı ilgileri oldukça azdır. İnsanlarla bir ilişki başlatmak ve sürdürmekte isteksiz olduklarından dolayı cinsellik için bile olsa bu konuda çaba harcamak istemezler. Bu kişiler hem sosyal beceri eksikliği yaşadıkları için hem de ilişkiye karşı ilgisiz oldukları için partner bulamaz ve genellikle evlenmezler.

        Şizoid kişilik bozukluğu genellikle ergenlikte ve ergenlikten sonra ortaya çıkmaktadır. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır.

Şizoid Kişilik Bozukluğunun Kökenleri

        Şizoid kişilik bozukluğu psikolojik bir bozukluktur. Şizofreni veya bipolar bozukluk gibi genetik veya biyolojik bozukluklardan değildir. Genellikle 1-3 yaş arasındaki yanlış ebeveyn tutumlarına bağlanmaktadır. Ebeveynin çocuğa yeterli zamanını ve ilgisini vermemesi, çocukla konuşmaması, göz teması kurmaması, oynamaması, güldürmeye çalışmak gibi duygusal anlamda besleyecek hizmetleri vermemesi, rehberlik yapılmaması sayılabilir. Özetle ebeveynin sevgisini göstermemesi belirleyicidir. Bu koşullar altında çocuk duygusal dünyasını geliştiremez. Ancak söz konusu olumsuz yaşantıların kısa süreli gerçekleşmesi şizoid kişilik bozukluğuna yol açmaz. Bu olumsuz yaşantıların çok uzun sürmesi gerekir. Öyle ki çocuk artık ebeveynlerden ümidini kesene kadar.

            Yukarıdaki etkenlere ek olarak çocuğun mizacı yaşadığı olumsuz koşullar altında ne yönde savunma geliştirebileceğini etkilemektedir. Örneğin aynı koşullar altındaki diğer kardeş dışa dönük mizacı nedeniyle histronik kişilik bozukluğu gösterirken diğer bir kardeş içe dönük mizacı nedeniyle şizoid kişilik bozukluğu gösterebilir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Bulguları ve Belirtileri


        Şizoid bireyler genellikle bu bozukluklarının tam bilincinde değillerdir. Bu sebeple psikiyatri kliniklerine nadiren giderler. Kliniklere nadiren başvurdukları için ŞKB hakkında yeterli çalışma yapılamamıştır. Eldeki veriler ve çalışmalar toplumda % 0.8 ila %4 arası görülme sıklığını belirtmektedir. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla sıklıkta görülmektedir. Her ne kadar şizoid bireyler genellikle bu bozukluklarının tam bilincinde değillerse de pek çoğu diğerlerinden farklı olduğunu hissetmektedir. Psikoterapideki bazı şizoidler “hayatın onları pas geçtiğini”, “bir kabuğun altında yaşadıklarını”, “yaşam otobüsünü kaçırdıklarını” ve yaşamı uzaktan izlediklerini ifade etmektedirler.

        Şizoid kişilik bozukluğu olan bireylerin diğer insanlarla iletişimlerinde ilgi azlığı, kayıtsızlık ve kısa sürelilik belirgindir. Yüz ifadeleri genellikle donuktur. Konuşmaları hem kısa hem de monotondur. Neşe, coşku, heyecan, üzüntü, öfke gibi duygulanımları nadiren gösterirler. Bir kişi özel alanlarını ihlal ettiğinde kilitlenme veya bunalma yaşarlar ve özel alanlarına geri dönmek isterler. Yalnızlıklarını yaşadıkları bu özel alanı özgürlük olarak yorumlarlar.

        Duygusal ve özel yakınlık talebi az olan eşleri seçmeye meyillidirler. Şizoid bireyler aslında insanlardan değil olumlu-olumsuz duygulardan, duygusal yakınlıktan ve kendini ifade etmekten kaçınmak ister. Bu sebeple diğer insanlarla ilişikleri entelektüel, fiziksel, ailevi, mesleki veya sportif aktivite sınırları içindedir.

        Aaron Black ve arkadaşlarının çalışmasına göre şizoid bireyler insan ilişkileri bağlamında farklı yaşam tarzlarıyla özellikle de kitap veya filmlerde konu edilen ilişkilerle karşılaştıklarında sosyal açıdan kusurlu olduklarını fark etmektedirler. Yaşamı sürekli dışarıdan izliyormuş hissi şizoid bireyi yorabilir ve bunun sonucunda depresyon veya depersonalizasyon oluşabilir. Eğer bu durum oluşursa şizoid birey kendisini bir robot gibi hissedebilir ya da yaşam onun hayallerinde ibaretmiş durumunu alabilir.


        Harry Guntrip, Melanie Klein ve diğerlerine göre şizoid kişilik bozukluğu olan insanlar gizlenmiş büyüklenmecilik ve başkalarının görüşlerine bağımlılık gösterebilirler. Şizoid kişilik bozukluğunda görülebilen büyüklenmecilik narsisistik kişilik bozukluğunda görülen büyüklenmecilikten oldukça farklıdır. Narsisistik kişilik bozukluğunda büyüklenmecilik imrenilen veya kıskanılan bir insanı değerden düşürme veya bastırma işlevine hizmet ederken şizoid kişilik bozukluğunda büyüklenmecilik kişiyi diğerlerinden yalıtmaya hizmet eder.

        Carl Gustav Jung’a göre temel bir kişilik özelliğinin bastırılması diğer bir kişilik özelliği tarafından ödünlenir. Örneğin duygusal yönü bastırılmış bir kişiliğin düşünsel yönü ödünleyici tarzda gelişmiş olabilir. Bu bağlamda şizoid kişiliğin bastırılmış duygusal yönünü ödünleyici tarzda düşünsel yönü çok ileri çıkmış olabilir. Bu çerçevede şizoid kişilerin matematik, fizik, ekonomi ve benzeri alanlarda büyük başarılara imza atmış oldukları gözlenmiştir. Buna rağmen pratik aktivitelerde pek görülmezler.

DSM-V’e Göre Şizoid Kişilik Bozukluğu


        DSM-V’e göre şizoid bozukluk, erken yetişkinlik döneminde başlayan ve çeşitli bağlamlarda kendini gösteren yaygın bir sosyal ilişkilerden kopma ve kişilerarası ilişkilerde kısıtlı bir duygu ifade aralığına sahip olma modelidir. Tanı koyulabilmesi için kişinin aşağıdaki kriterlerden en az dördünü karşılıyor olması gerekir.

A- Aşağıdakilerden en az dördü ile belirli, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, toplumsal ilişkilerden kopma ve kişiler arası ortamlarda duygularını kısıtlı gösterme, yaygın örüntüsü;

1- Ailenin bir üyesi olmak da dahil yakın ilişkilere girmek istemez ve yakın ilişkilerden hoşlanmaz.

2- Genellikle tek başına etkinlikte bulunmayı yeğler.

3-Cinsel yakınlaşmaya çok az ilgi duyar.

4-Çok az etkinlikten zevk alır.

5-Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ve sırdaşları yoktur.

6- Başkalarının övgülerine ya da yergilerine aldırmaz.

7-Duygusal olarak soğuktur, kopuktur, tekdüze duygulanımı vardır.

B- Yalnızca şizofreni, ikiuçlu bir bozukluk, psikoz özellikleri gösteren depresyon bozukluğu ya da otizm açılımı kapsamında bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmaz ve başka bir sağlık durumunun fizyolojik etkilerine bağlanamaz.

Şizoid Kişilik Bozukluğunun Nedenleri

        Çocukluk çağında kişilik formları, kalıtsal eğilimlerin ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile şekillenir. Çocukluk çağında dış dünyayı nasıl gördüğünüz, nasıl anladığınız ve tanımladığınız genetik faktörlerin yanında daha çok aile tutumu ile şekillenir. Çocukluk çağındaki soğuk, fiziksel temastan uzak aile iletişim ve etkileşimleri ilişkileri yanlış tanımlamaya sebep olabilir. Buda sizi diğer insanlardan ayıran ve kişiliğinizin bir parçası olan ilişki tutumunuzu, duyguları ifade etme şekillerinizi yanlış inanış ve formlar doğrultusunda oluşturmanıza sebebiyet vermiş olabilir.

        Bunun yanında aileden alınan sosyal ipuçlarının doğru olmayan bir şekilde yorumlamak ve zihinde oluşan sorulara uygun cevap verememek konusundaki genetik eğilimlerde, ilişki ve ifade formlarını şekillendiren kalıtsal sebepler arasındadır.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Tedavisi

        Şizoid kişilik bozukluğunun tedavisi tipik olarak, bu tür kişilik bozukluğunun tedavisinde deneyim sahibi bir terapistle uzun süreli psikoterapiyi içerir. İlaçlar, belirli rahatsız edici ve zayıflatıcı semptomlara yardımcı olmak için de reçete edilebilir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Üzerine Bir Video










KAYNAKLAR

Şahin, D. Kişilik Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, İstanbul

Doksat, M.(2008). Kişilik Bozuklukları. Türkiye’de Sık Karşılaşılan Psikiyatrik Hastalıklar, 62:239-254

Şizoid Görüngü - Nesne İlişkileri ve Kendilik, Harry Guntrip, Metis Yayınları

Kişilik Bozuklukları, James F. Masterson, Litera Yayıncılık

Hayatı Yeniden Keşfedin, Jeffrey E. Young, Janet S. Klosko, Psikonet Yayınları

https://www.evimdekipsikolog.com/DanismanlikAlanlari/Sizoid-Kisilik-Bozuklugu-Nedir/8